Translate

22 Ocak 2013 Salı

SANA GÜL BAHÇESİ VAAT ETMEDİM..


SANA GÜL BAHÇESİ VAAT ETMEDİM../Joanne Greenberg
"Adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor peki? Helene da Ellis konusunda verdiği sözü tuttu, ben de. Peki sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor?"
"Bak, dinle beni," dedi Furi.
*"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim..."
...
"ve hiç bir zaman huzur ya da mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vadetmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur!"
                                                     * * *
“Hastane bana bunu öğretti,” dedi Deborah yavaşça. “İnsan kaçık olunca, kaçık bir Yahudi ya da kaçık bir putperest olmuş, fark etmiyor pek…”
                                                     * * *
“Acıtma yalnızca kurumsal bir şeydir, Quentim.” Dedi Deborah.
“Asıl acıtan şey, kendinden başka herkesin yaşamını yönlendiren güçlerce tekmelenip dışlanmak, yıllarca deli olarak yaşamak, kimseye bir şeyi anlatıp kendine inandıramamak. Ne zaman kurumsal bir tümör sancısıyla iki büklüm olsam, neden böyle bir sanı olmayacağını anlatacak bir profesör mutlaka çıkar. Ve nezaket gereği, farklı bir deneyime dayanan 1-2 iğne yaparlar…”
                                                     * * *
Üçüncü boyut, başka bir deyişle anlam, duvarlarla kapıların yakın çizgilerinde ve insan yüzleriyle gövdelerinin düzlemlerinde varlığını sürdürmeye çabalıyordu…
                                                * * *
“Sizin yalnızca bir çeşit soğuğunuz var; paltolarla halledilebilecek bir soğuk…”
                                           * * *
Kafasında doktora armağan edeceği bir gerçek düşündü…
Görme konusu olabilirdi bu – bir cismin her çizgisini, düzemlini ve rengini görse bile, bu cisim hiçbir anlam içermiyorsa görüşünün geçersiz olduğunun, dolayısıyla bunun körlük sayılabileceğini söyleyebilirdi ona; hatta 3. Boyutun belki de salt anlam olduğunu, bir düzlem yığınını bir kutuya, bir Meryem Ana’ya, ya da elinde antiseptik şişesi tutan bir Dr Halle’ye dönüştüren güç olduğunu bile söyleyebilirdi…
‘Görmek her şey demek değildi.’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.