*Belinski’ye göre: “Lermontov, Puşkin’in mirasçısıdır; üstelik de yeni bir dönemin şairidir.” Şair, öykücü, ve oyun yazarı Mihail Yuryeviç Lermontov yalnızca yirmi yedi yıl yaşayabilmiş, buna rağmen Çarlık Rusyası’nın hareketli olduğu bir dönemde ve sansürün gölgesi altında bu kısa ömrüne çok önemli şiirler sığdırmıştır. Özellikle yirmi üç yaşındayken yazdığı ve bütün Çarlık Rusyası’nda elden ele dolaştığı var sayılan, gerçekten de dönemi için ciddi izler bırakmış, bugün halen unutulmamış “Şairin Ölümü’nü yazmıştır. 1837’de ünlü Rus şairi Aleksandr Sergeyeviç Puşkin’in bir düelloda öldürülmesi üzerine yazdığı bu şiir dilden dile, matbaadan matbaaya çığ gibi büyüyerek başta St. Petersburg olmak üzerine bütün Rusya’ya yayılır. Çarlık Rusyası’nın yenilikçi akımlara karşı olduğu, korkulu bir tavırla hareketlenen devrimci algıyı bastırmak için sansür uyguladığı bir dönemde böylesine bir şiirin elden ele dolaşması elbette kaygı vericidir. Çar Nikola I, şiiri okuduktan sonra:“Hoş dizeler… Söyleyecek söz yok!” der ve “Yasaya göre gereği yapılsın.” der.Bunun üzerine Lermontov, Kafkasya’ya, Nijgorod Süvari Alayı’na sürülür.Ölümü o hayran olduğu Puşkin gibi bir düello sonunda olur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.