*Bushido dün bitti ve bugün Stefan Zweig, “Üç Büyük Usta”ya başladım. 19. yüzyılın en büyük romancıları olarak nitelediği Balzac, Dickens ve Dostoyevski’yi anlattığı kitabın; Dostoyevski kısmında ki on başlığın yani Ahenk, Yüzü, Hayatının Trajedisi, Kaderinin Anlamı, Dostoyevski’nin İnsanları, Gerçekçilik ve Fantastik, Mimari ve Tutku, Sınırları Aşan İnsan, Tanrı Azabı, Vita triumphatrix bölümlerinin sonuncusu yani Vita triumphatrix Goethe nin bu sözü ile başlıyor. Hayatımda en çok ama en çok sevdiğim kalem Victor Hugo'dan sonra sevdiğim ikinci isim Dickens ile ilgili bölümleri okumadan kitabı gögsüme bastırdım bir an öyle durdum. onu en sona bıraktım..Çok ilginizi çekecek, çok seveceğinizi bildiğiniz bir kitaba denk geldiğinizi anladığınızda hissettiğiniz o şey..nasıl çocuksu bir mutluluk..çok iyi tanıdığımı, bildiğimi düşündüğün bu 3 isim hakkında o kadar bilmediğim, duymadığım şey varmış ki...Zweig; şu anda ki mutluluğum için öyle teşekkür ettim ki, ruhuna öyle dua ettim ki ..keşke kendi seçiminiz olsa bile sen ve Lotte biraz daha sabredebilseydiniz ve Nazi zulmünün, 2. dünya savaşının bittiğini, kitaplarının artık yakılmadığı günleri görebilseydiniz...olmasaydı sonunuz öyle .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.