"Neden anı sabitlemek ister insan? Neyi hapsetme arzusudur bu? Zamanı mı? O geniş, sonsuz, o başlangıçsız, o tanrısal zamanı mı? Hiç anlayamadığı, anlayamadığı için de ölesiye korktuğu zamanı? Zapt etmek ister? İnsan? Neden? Bugününe, anına, yaşadığı hayata sahip çıkmayı beceremezken, geçmişin elini kolunu bağlayarak, olmuş bitmiş geçmiş gitmiş bir anı durdurmanın anlamı ne?"
— Mine Söğüt
*..İsimlerini bile unuttuğum insanlarla yan yana durduğum fotoğraflara, rakamları silinmeye yüz tutmuş numaraların yer aldığı telefon defterlerine, kitapların arasında unuttuğum küçük notların yazıldığı kağıtlara, ders hatırlatmalarını tuttuğum defterlerin arka sayfalarına yazdıklarıma, kitapların boşluklarına iliştirdiğim karalamalara bakıyorum. Zihnimin en arka kıvrımlarına hapsettiğim ve yıllar boyunca dönüp bir kez olsun yüzüne bakmadığım anlara, geç kalmış bir özür gibi, bir sadakat ilanı gibi yeni yerler açıyorum."
Tarık Tufan
Tarık Tufan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.