"Bugünün şiirleri bir kitaptan okunan şiirlerdir, söylenen, seslenilen değil.Sessiz sedasız okuyoruz, tek başımıza yaptığımız bir ayin gibi…"
*"Çünkü şiir yakınlıktır/yakınlaşmadır. Oysa ki bugün konuşurken bile muhatabıyla aramıza bir mesafe koyan bir tür korunaklı bir retoriği tercih ediyoruz Acaba iyi ve kötü arasındaki çizginin artık iyice belirsizleştiği yönündeki yaygın düşünceden dolayı olabilir mi bu? Gerçekten de bir şeye öyle kolay kolay, “bu iyidir,” veya “bu kötüdür,” diyemiyoruz bugün. Kullandığımız cümlelerin birçoğu değil ile bitiyor artık. Mesela, bir şeyi beğendiğimizi ifade ederken, “bu güzel,” demek yerine, “fena değil,”diyoruz.Ama sonuçta bu burjuva snobnizmi gibi görünse de iyi bir şey çünkü mesela “Bu yaptığınız şey hiç hoş değil,” (ya da moda deyimle, “hiç şık olmadı”) demekle, “bu yaptığınız şey çok çirkin,” demek arasında bir üslup farkından daha fazlası vardır. Birinci cümle dolaylı bir yargı bildirirken, ikincisi doğrudan bir yargı bildirir. Birincisi, sanki bir tür “incelikle” örtülüdür, nezaketini kuşanmış bir mesafelilikle konuşur. (Değildir’li bir cümle olumsuz bir anlam bildirse de olumlu bir cümledir. Çünkü "DIR" son eki “olmak” anlamına gelir (Yunancadaki εστίν, Almancadaki ist, İngilizcedeki is). Yani, “o, değildir,” dediğimde de onun değil olduğunu söylerim; yoksa, onun olmadığını değil.)Kanaatlerimizdeki bu çekimserlik yazdıklarımıza da yansıyor kararlılığın, emretmenin, otoritenin, haykırışın (ünlemenin) işareti olan ünlem işaretini bugün birçoğumuz kullanmakta tereddüt ediyoruz."
**Her şiir insanlarda aynı etkiyi mi bırakır yoksa farklı duygular da uyandırır mı? İngiliz şair Thomas Carlyle Fransız Devrimi'nin 19.yüzyılın en büyük şiiri olduğunu söylerken haksız sayılmazdı.Alman ve Avusturya sosyal demokratları istedikleri komün hareketini Fransız Devrimin'den etkilenerek gerçekleştirmişlerdi.Fransız Devrimi'nin sembolik ifadelerinden Frigya külahı ile Eşitlik,Özgürlük ve Kardeşlik sloganı Avusturya sosyal demokratları tarafından 1 Mayıs' ta rozetlerde hala kullanılıyordu. Fransız ulusal marşı Marseillaise artık Alman sosyal demokratlarının da marşıydı.(Farnsız devriminde tam kardeşlik yoktur ve kadın dışlanmıştır o da ayrı. Çünkü Fransız Devrimi’nin mottosu “liberté, égalité, fraternité”deki fraternité kardeşlik değildir, biraderliktir, kızkardeşliği içermez. Oysa Latince sodalis’ten gelen sodalité (kardeşlik, arkadaşlık, yoldaşlık) gibi bir kelimeleri vardı, erkeği de kucaklayan dişil bir kelime onun gibi bir kavram kullanılsaydı keşke.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.