--Sen hiçbir şey görmedin Hiroşima’da…
---Her şeyi gördüm. Her şeyi. Hastaneyi gördüm, eminim gördüğüme. Bir hastane var Hiroşima’da, nasıl görmemiş olabilirim.
---Hiroşima’daki hastaneyi görmedin. Hiçbir şey görmedin Hiroşima’da.
---Dört kez müzede…
---Ne müzesi Hiroşima’da?
---Hiroşima’da dört kez müzede dolaşan insanları gördüm. Dalgın dalgın dolaşan insanları, fotoğraflar…
Birleştirilen kanıtlar arasında, başka bir şey olmadığı için.
Bilgi veren yazılar arasında, başka bir şey olmadığı için.
Dört kez müzede, Hiroşima’da. İnsanlara baktım.
Dikkatle demire baktım, yanan demire. Kırık et ve kemikmiş gibi yara alabilen demire.
Demet biçimi almış şişe kapaklarına, kimin aklına gelirdi.
Çiçeği burnunda acısıyla, dirliğini yitirmeden yüzen insan derisine.
Taşlara, yanık taşlara, parçalanmış taşlara.
Bir sabah uyanıp da saçlarının döküldüğünü gören, kemikleri seçilemeyen Hiroşimalı kadınların başlarına.
Sıcaktan yanıyordum Barış Alanı’nda. Barış Alanı’nda 10 bin dereceydi ısı. Biliyorum güneşin kaç derece olduğunu Barış Alanı’nda. İnsan nasıl bilmez.
---Sen hiçbir şey görmedin Hiroşima’da.
**6 Ağustos 1945, little boy isimli bir atom bombası yerel saat ile 08:15’de Japonya’nın batı şehri olan Hiroşima’ya Amerika tarafından atılır. Günlerden pazartesi olması ve sabahın en yoğun saatlerine denk gelmesiyle ortaya insanlık tarihinde o zamana kadar eşi benzeri görülmemiş bir katliam çıkar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.