"Bayanlar/Baylar birkaç dakika içinde, Dmitri Şostakoviç’in ‘Yedinci Senfoni’sini duyacaksınız."
*Bir şehre hayat veren, umut veren an bu sözlerle başlar..1703'te Rus Çarı Petro tarafından kurulan ve Rus Devrimi'nden sonra Leningrad ismini alan St. Petesburg II. Dünya Savaşında 900 gün boyunca almanlar tarafından kuşatılmıştır.Hitler, Leningrad'ın düşeceğinden çok emindir hatta gün bile vermiştir: "9 Ağustos" Leningrad kuşatılmaya başlandığında, çok zayıf ve hasta olduğu için askere alınmayan besteci Şostakoviç itfaiyede görev almış ve kendisi için artık bir müzk esri değil ölüm kalım meselesi, şehrin direniş simgesi olacak Leningrad senfonisini de bestelemeye başlamıştı.Almanlar nasıl tarih vererek kenti alacaklarını ilan ediyorlarsa, O da bu eseri kentin meydanında çalarak kenti asla terk etmeyeceklerini dünyaya göstermek istiyordu.Nihayet büyük gün geldi:9 ağostos.Eser seslendirilirken bomba sesleri engel olmasın diye, Kızıl Ordu önce Alman siperlerini bir buçuk saat süreyle dövdü.Sanatçılar hasta, yaralı ve eldivenli elleriyle şehrin meydanında senfoniyi icra ettiler ve o gün Almanlar Leningrad'ı işgal edemediler..sonra da..Bu senfoninin hikayesini okuduğumda o kadar çok etkilendim ki bir kere daha anladım ; bazen müzik sadece müzik değil, bazen sanat sadece sanat değil; Umut adına her şey..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.