Müziği kadar ruhu ve bedeni de kırılgan olan ve George Sand'dan sonra toparlanamayan Chopin'in çiçeği çok sevdiği biliniyordu, öldüğünün ertesi gün o kadar çok çiçek geldi ki, odanın her yanı rengarenk olmuştu. Çiçekli bir bahçede yatıyordu sanki… Yüzüne gençlik, saflık ile güzellik gelmişti. Cenaze töreninde isteği üzerine Mozart’ın Requem’i çalındı. Öldükten sonra kalbinin çıkarılarak Polonya’ya gönderilmesini vasiyet etmişti. Vasiyeti yerine getirildi. İkinci Dünya Savaşı’nda kalbin bulunduğu müze bombalanınca, isteği tam anlamıyla gerçekleşti.Büyük bestecinin kalbi kül olup, memleketinin toprağına karıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.