Sevgili sen,
Biliyorum, hiç mutlu değilsin bu aralar. Yalnız değilsin; merak etme. Öyle değilmiş gibi görünse de, herkesin mutlu olduğu söylenemez. Gizlemekte daha başarılılar sadece. Pek çok kişi aynı hisleri paylaşıyor aslında seninle…
Biliyorum, pek iyi değilsin son zamanlarda. Saatlerce susmak istiyorsun mesela. Farkındayım… Kurduğun cümleler de giderek kısaldı. Bu yorgunluğunu, durgunluğunu, suskunluğunu sen de sevmiyorsun belli ki, kimse sevmiyor… Gülmek sana çok yakışıyordu. Yüksek sesle attığın kahkahaların, yerinde duramaz tavırlarınla hoştun sen. İçinden gelmiyor bu aralar; renklerin eksik, ışığın azalmış, bedenin şeffaf…
“İyi misin?” sorusuna da tahammülün yok şimdilerde. Her duyduğunda bu soruyu, “Kötüyüm desem ne yapabilecekler sanki” diye geçiriyorsun aklından. Haklısın da, bir şey yapmayacaklar. Yapamazlar… Susuyorsun onun yerine, senin adına sessizliğin cevap veriyor. Çünkü daha çabuk “iyi” olurmuşsun gibi geliyor “nasıl olduğunun” adını koymadıkça.
Sakince düşünelim istersen: Hiç geçmeyecek sandığın ilk an değil bu muhtemelen. Daha önce de benzer şekilde hissettiğin olmuştur. Hepsi bitti öyle değil mi? Her şey geçiyor çünkü. Kül rengi oluyor alev kırmızısı korlar zamanı gelince. Bir zamanlar ölürüm sandığın duygular, hatalar, utançlar başka başka hallere dönüşüyor. Şu an inanması zor olsa da senin için, bu da bitecek bir gün. Kötü bir rüya olduğunu farzet şimdilik. Bir sabah uyanacaksın ve hiç bir şey olmamış gibi devam edecek hayat…
Mutluluk bir armağan değil. Sakın unutma bunu. Dışarıda mutlu olduğunu düşündüğün insanların birçoğu çok şanslı olduklarından değil, “mutlu olmanın bir yolu”nu buldukları için neşeyi yakalamakta bu denli başarılılar. Herkesin farklı seçimleri olabilir bunun için. Gördüğün küçük çocuklara gülümsemeyi dene, yapmaktan zevk aldığın bir şeyler vardır mutlaka - elinden geldiğince zaman ayır onlara, sevdiğin şarkıları dinle, yanında rahat hissettiğin insanlarla vakit geçir, kitap oku, kahve iç, dışarı çık, olduğun şehirde deniz varsa denize bak - yoksa da gökyüzüne çevir başını… Bazen bir sokak hayvanı, küçük bir çiçek bile olabiliyor benim bahanem. Eminim ki zamanla sen de kendi yolunu bulacaksın. “Mutlu olmak” ağır bir sorumluluk. İlla “mutlu ol” demiyorum sana, “iyi ol” yeter - “iyi” olsak yeter aslında…
Sevgili sen… Hala sıkılmadıysan ve hala bunu okuyorsan çevredeki diğer pek çok kişi gibi benim de; seni sevdiğimi - önemsediğimi bilmeni isterim. Umudunu, inancını sakın kaybetme. Daha güzel günlerde, daha mutlu konularda görüşmek dileğimle…
Gülper Basmacı - ” Sevgili Sen ”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.