Translate

6 Nisan 2014 Pazar

HAYALLERİM, AŞKIM VE SEN..

Artık sadece gülümsüyorum..acılardan, mutsuzluklardan, korkulardan yeterince aldım payımı..şimdi mutlu olma zamanı..

İŞTE ÖYLE BİR ŞEY..

"..Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir umut doldu içime
Birde kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma

Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korku duyarda insan
Hani bir şarkı söyler içinden
İşte öyle birşey

Hani eski bir resme bakarken
Hani yılları sayarda insan
Hani gözleri dolarya birden
İşte öyle birşey,işte öyle birşey

Seni düşündüm dün akşam yine
Bir garip huzur doldu içime
Birde kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma

Hani yıldızlar yanıp sönerken
Hani bir yıldız düşerde insan
Hani bir telaş duyarda birden
İşte öyle birşey

Hani yağmurlar yağarya bazen
Hani gök gürler ya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden
İşte öyle birşey,işte öyle birşey.."

Erol Evgin..

HEP BÖYLE KAL..

"..Herkes bir şey aldı götürdü benden
Kimi umutlarımı 
Kimi inançlarımı 
Kimi en güzel duygularımı
Sen başkalarına benzeme sakın 
Hep böyle kal hep böyle kal
Hep cana yakın 
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal 
Hep böyle kal 
Hep bana yakın
Herkes bir şeyler aldı götürdü benden 
Kimi bugünlerimi 
Kimi yarınlarımı 
Kimi en güzel duygularımı
Sen başkalarına benzeme sakın 
Hep böyle kal hep böyle kal
Hep cana yakın 
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal 
Hep böyle kal.."

Erol Evgin


DÜNYAYA BİR DAHA GELSEM SEVGİLİM..

"..Banane gelecekse dünyanın sonu
Bitecekse bitsin artık hayat yolu
Korkum yok içim rahat huzurla dolu
Aşkı yaşadım senle bir ömür boyu
Yüzümdeki çizgilerin bile adı sen
Aldığım her nefesin sebebi sen
Dünyaya bir daha gelsem sevgilim,
Arar bulurum yine seni severim
Cenneti değişmem saçının teline
Ömrümün yettiği kadar seni severim.."

Ferhat Göçer

YOLUNU KAYBEDİP DÜNYAYA DÜŞMÜŞ BİR MELEKTİM..

"Yolunu kaybedip dünyaya düşmüş bir meleksin
Bana beni sevme diyorsun yok böyle bir şey
Vazgeçerim sanıyorsan kendini kandırıyorsun
Vazgeçilir mi senden yok böyle bir şey.
Nasıl olsun ?
Nasıl olsa geçer diyorsan,
Geçmez bir tanem vazgeçmez yüreğim,
Sen orada durdukça pes etmez yüreğim yar
Yok böyle bir şey.."

Özer Atik

İÇİMDE BİR KIZ ÇOCUĞU DURUYOR HALA..

"Sen ne çabuk büyüdün çocuk.. Usulca soruyor masallarım.."

O ARKAMDAN KİMSESİZ BİR ÇOCUK GİBİ BAKIP KALACAK..

"O arkamdan kimsesiz bir çocuk gibi bakıp kalacak ve ben bir kadının gözyaşlarında ömür boyu günahımla boğulup kalacaktım.."

"BENİ ÇOK KIRDIN" dedi..HEPSİ O KADAR..

"..Titreyen bir sesle "beni çok kırdın" dedi.
Hepsi o kadar.
Beni çok kırdın...
Ne yaparsa yapsın beni bu sözleri kadar etkileyemezdi."

4 Nisan 2014 Cuma

BU DA GEÇER..


”..geçecek, her şey geçer. hepsi geçer. hatta sonra; anılar hükmünü yitirdikten, onu iyice unuttuktan, içindeki acının yerini kocaman bir boşluk aldıktan, keşke geçmeseydi dedikten sonra, keşke acısını bir hastalık gibi yüreğimde taşısaydım desen bile geçer. zaman insanla oynamayı seven hem zalim hem merhametli bir tanrıdır. ona karşı çıkamazsın.. yapman gereken beklemek.. onun, derin bir unutuşla bizi rahatlatacak örtüsünü üzerimize örtmesini beklemek… “

Samson ve Delilah

EN ACITICI YARA..

"En acıtıcı yara, asıl yanılanın insanın kendisi olduğunu anlamasıdır. 
İzi hiç silinmeyen tek yara, kendine ihanet eden bilinç tarafından kanatılmıştır. En güç affedilen hata, insanın kendisine ait olandır aslında."
— Buket Uzuner

ANLAMSIZ


"İnsan bazen doğru kelimeleri, doğru cümleleri bulabildiğini zannediyor henüz yaşanmamış anlara ilişkin. Oysa yaşanan an kendi sözlerini dayatıveriyor insana. Ağzınızı kilitleyip herhangi bir planlanmış söze fırsat bırakmıyor. Bir fırtınanın ortasında buluveriyorsunuz kendinizi ve bir fenerin cılız ışığını görebilmek için gözlerinizi delice yorup etrafa bakınıyorsunuz."
— Tarık Tufan

O AN ÖLMEK İSTERSİNİZ..

"Biri ölür..ağlarsınız, sızlarsınız ama dayanılır bir acı gibi gelir yine de..sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz, o hırkanın duruşu kalbinize oturur..ve siz de ölmek istersiniz.."
— Nuri Bilge Ceylan

HAYATIMDA BİRİ YOK..BİRİNDE HAYATIM VAR..

"Sen bir kötülüksün..diğer kötülüklerden tek farkın; hayatıma kendimin ektiği,beslediği,büyütüp bugünlere getirdiği bir kötülük olman.."

Halide Eşber - ” Her Şey Seninle ”

SÖYLENMEYEN SÖZLER..

"Dönüşlere çoğu zaman vaktinde söylenmemiş sözler neden olur. Geçmişin hafızanın etrafında tur atmasının nedeni belki de bu yüzdendir.."

İlkiftar Ezberci - ” Gitmeler Güncesi ”

İÇİMDEKİ ASİ KUŞ..

"İçimde bir kuş var ve nereye konacağını bilmiyor gibi.

Keşke bilse… Gittiğinde “iyi” olacağını bildiği bir yer, yanındayken huzur bulacağı bir kimse olduğunu söylese; kırmaz peşinden sürüklenirdim onun. O ise çoğunlukla bilmiyor, bildiğinde de söylemiyor… Uçuyor sadece, nereye çarptığnın pek bir önemi yok; istemeden de olsa neyi kırdığının da öyle…

Kızmıyorum, kızamıyorum ki ona. Ev sahibi olduğum halde sahibesi olamadığım asi bir kuş çünkü o… Benden başka umursayanı yok, kanat çırpıyor amaçsızca. Benim çok yorgun düştüğüm, onun nefessiz kaldığı; yine de yıllardır oynamaktan sıkılmadığımız bir çeşit kovalamaca oyunumuz bu…

Nereye gitmesini öğütleyeyim şimdi ben ona, kimi sevsin, kime güvensin, ne yapsın? Onu ne mutlu eder, ne üzer, ne kızdırır? Bu sorular için güzel cevaplar bulunabilir elbet, ama ben onun yanıtlarını istiyorum “güzel ve mantıklı” olanlar yerine.

Nereye konacağını bilmeyen asi bir kuş var içimde ve tümüyle bitkin düşmeden yolunu bulabilse keşke…"

Gülper Basmacı - ” İçimdeki Asi Kuş ”

AH SYLVIA VAZGEÇ ARTIK..


"Dizelerini kaybetmiş bir şiir gibi
anlam arıyorsun hayattan.
Ah! Sylvia
vazgeç artık.."

Dilek Akın - ” Sylvia Plath’a Mektuplar

SEVGİ EMEKTİR..

"..Neden hayatında sadece ailen ve çok az kişi var, diye soruyorlar..Bütün tanışmalardan, başlangıç ve bitişlerden, sevecenlik, ayrılık ya da gidiş dönüşlerden, büyük bunalımlar ve şaşkın, yaralı dolaşmalardan sonra bir gün acı çekmekten bıkmış olduğumu düşünüp düz bir çizgiyi özledim. Düz. Dümdüz. Yatağında uslu bir su gibi akmaya özendim..öyle çok, öyle yoğun, öyle her şeyimle seviyorum ki bunu sadece hak edenlere sunmaya karar verdim.Başkasına gücüm de yok isteğim de.."
— İnci Aral

GİTMELER GÜNCESİ..

“Ayakkabı sahibi olması gereken yer kalbimizdir. Çünkü en uzak ve en çetin yollara o gider.”

İlkiftar Ezberci - ” Gitmeler Güncesi ”

HAYALİ KAHRAMANLAR

"Bazılarının hayal dünyamın ürünü olduğuna dair garip bir şüphe var içimde. Eğer gerçekseler neden bir var bir yoklar diye düşünmeden edemiyorum."

Gülper Basmacı - ” Sorgu Seansları ”

YETERLİ DEĞİLMİŞ..

"..insanları konuşarak tanıyamazsınız.Konuşmak ,canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı.Dil,yalan söylüyor,olanları çarpıtıyor,insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor.Bu yüzden insanları dinlemek,onları anlamak için yeterli değil..miş.."

Zülfü Livaneli - ” Bir Kedi , Bir Adam , Bir Ölü ”

YAŞAMA TUTUNDUĞUN YER..

"..Bir insan kımıldamadan uzunca bir süre bir yöne bakıyorsa, orada yaşama tutunan bir parçası vardır.."
— Adem Ulaş

NEDEN?

"Neden anı sabitlemek ister insan? Neyi hapsetme arzusudur bu? Zamanı mı? O geniş, sonsuz, o başlangıçsız, o tanrısal zamanı mı? Hiç anlayamadığı, anlayamadığı için de ölesiye korktuğu zamanı? Zapt etmek ister? İnsan? Neden? Bugününe, anına, yaşadığı hayata sahip çıkmayı beceremezken, geçmişin elini kolunu bağlayarak, olmuş bitmiş geçmiş gitmiş bir anı durdurmanın anlamı ne?"
— Mine Söğüt

BAHAR GELİYOR OLMALI.. EVET..

"Başlamadan biten ilişkilerimiz, üşüyen ayaklarımız ve bir de durmadan yağan sahipsiz yağmurlar var. Bahar geliyor olmalı, evet.."
— Burak Aksak

HER ŞEY ANINI BEKLER..

"..Evet önümüz bahardır biliyorum
Leylaklar açacak biliyorum
Kiraz da çıkacak yakında
İYİ ŞEYLER SÖYLEMEK DE GEREK biliyorum
Sevgilim güzelim bir tanem biliyorum da;
Şimdilik bağışla.."

— Turgut Uyar

YASNURA

"Her sabah uyandığında kendisine anlatılanı hatırlıyor Gamenn: Rüyasında ağlayanların uyandıklarında göz çukurlarında buldukları yaşa "yasnura" denirmiş.Sonraki günlerde gözlerine kendi acısıyla başa çıkabilecek soylu bir keder yerleşmişti.Şimdilik acısını askıya aldığını, yasını ertelediğini biliyor, bütün bu olanlar için üzüleceği,çok üzüleceği daha geniş zamanların geleceğini hissediyordu. "Bu yorgun acı biraz daha beklesin," diyordu. "Şimdi değil.Daha sonra, daha sonra. Her şey için çok vaktim olacak."

[ Şairin Romanı - Murathan Mungan ]

DÜŞ..

"..Düş, var olan en gerçek şeydir.Size 'öğretilen ve anlatılan dünyanın',anlatıldığı gibi olduğunu söyleyenler sadece anlatanlardır. Korkmanız, çekinmeniz, endişe etmeniz gerektiğini söyleyen her şey,bu betimlemenin pençesindeki insanların fikirleridir.Oysa bunlar olumsuz duygulardır ve hiç biri dünyaya geldiği haliyle insanın mayasında olan hisler değillerdir.
İnsan korkusuz doğar.Korku 'zorla' öğretilir.Hayatınızda önünüze çıkan herkesin özel bir görev ile karşınıza geldiğine emin olun.Ve ona varlığı için teşekkür edin. Çünkü herkesi siz yarattınız.Bu dünyayı siz yarattınız.
Bu sizin dünyanız.Telefondaki arkadaşınız sizsiniz.Çalışanlarınız, üstleriniz, aileniz, hepsi sizsiniz.Yay da, ok da, hedef tahtası da sizsiniz.Önünüzde gelecek varken, geçmişle ugraşmayın.Ama geleceği de yeni bir 'eski geçmiş' yaratmak için yaşamayın.Onu şekillendirin, bu kez şekillendirin; geçmişinizin tekrarlarından kurtulun.Mea Culpa... Başınıza gelmiş ve gelecek herşeyin tek sorumlusunun kendiniz olduğu gerçeğiyle barışmayı reddettiğiniz her gün yeni bir eskigeçmiş' için her seferinde yeni bir adım attığınızla kalacaksınız.

Gerçek, düş artı zamandır.İnanmak için görmeyi beklemeyin. İnanın ki görebilin..Düşleyin, düşleyin, düşleyin...Düş, var olan en gerçek şeydir.."

Stefano E.
D'AnnaTanrılar Okulu

BİR YALAN BULMALIYIM..

"..bu yüzden seni üzmenin bir yolunu hep bulacaklar. Ama ben sana iyi şeylerden bahsetmek istiyorum..İyi ve sonsuzluğa sürecek kadar uzun olan. Bizi sevgi dolu ve güçlü yapan şeyler. Gülmeyi yeni öğrenen bir çocuk gibi acemiyim. Sana anlatacak doğru dürüst bir gerçek, ya da avutacak kadar güzel bir yalan bulmalıyım.Daha bulamadım ama arıyorum.."

Umay Umay

İNTİHAR GİBİSİN..

"Beni anlamıyordu. Anlaşılacak şeyler söylemiyordum zaten. Kendi içimde kaybolup gitmiştim.."

-Alper Canıgüz

HEP BEN DÜŞÜYORUM..HEP BEN..

Saçlarım düşler görüyor,
Rengarenk uçan balonlar havalanıyor her telinden.
Saçlarımda kiraz bahçeleri, salıncak kuruyor dallarına çocuklar .
Hep ben düşüyorum, hep ben ..!

Didem Madak

BEN HEP YAZMALIYIM..

”Ben hep kendini yanlış anlatan bir insanım. Ben ancak yazmalıyım.”
Murathan Mungan

ARKANA BAKMADAN..

“Yeni bir dünya var, anlıyor musun? 
Her şeyi geride bırakmak gerekiyor. 
Bir sabah kalkacaksın, arkana bakmadan..” 

Oğuz Atay

UNUTULACAK..

"Olmuş olan her şey, olmamış olan her şeye yer açmak için unutulacak.."

- Ece Temelkuran

SENİN GİBİ..

”İnsanlar, biz kendilerini tanıdıkça, tahrip edici bir karışıma batırılan bir maden gibi, yavaş yavaş, gözümüzün önünde meziyetlerini -bazen de kusurlarını- kaybederler.’’

- Marcel Proust

HEP KİTAPLAR YÜZÜNDEN..

"..Kitaplar yüzünden çok acı çekiyorum..hep kitaplar yüzünden acı çektim..sanki hepsi benim için yazılmış…"

-Oğuz Atay

KANAT ÇARPMAKTAN YORGUN DÜŞTÜM..

"Bir sonuca varmadan dağılan binlerce konuşmanın acısı çöktü içine..defalarca kanat çırpmaktan yorgun düşen ama uçamayan küçük bir kuş gibi.."

-Oğuz Atay

GEÇMİŞTE BAŞKA BİRİ..

 Buralar hatıralarla doluydu. İnsan böyle şeylere nasıl dayanır? Yılların geçip gitmesine ve her şeyin belleğin bir oyunuymuş gibi bir belirsizliğin içine batmış olmasına.. Bu ben miyim? Peki o ben miydim? Bütün bunları yaşayan. Hayır seyreden. Karar ver, yaşayan mı seyreden mi? Yaşayan değilmiş gibi. Geçmişte başka biri ama şimdi ben. Geçmiş olunca başka biri.. " 

-Barış Bıçakçı

BEN ARTIK SENİN HİÇ KİMSENİM..

"Bir de bakardım ki ,yüreğimi saçmışım oraya buraya. Eğilip tek tek toplardım parçalarımı , ama her zaman dağılanlar topladıklarımdan fazla çıkardı. Ne kadar dikkat edersem edeyim , daima bir şeyler kalırdı geride. Bir şeyler hep yarımdı , hep eğreti , hep eksik .."

Elif Şafak

ASLA AFFETMEYECEĞİM..

Şiddet asla tasvip edilmeyecek ve kınanması gereken bir olgudur.Bu nedenle biri sizi çokkkkkkk incittiğinde, insan vücudunda doğuştan 360 kemik bulunduğunu ve zamanla kaynayarak bu sayının 206'ya düştüğünü tek tek kemiklerini kırarak isimleri ile birlikte öğretmek isteği içinizde belirdiğinde bunun yerine;"Değmezdin" deyin ve geçin..sadece kaslardan oluşan küçük bir kalp kırılan tüm kemiklerden daha çok acı verir..hem unutmayın kemikler eninde sonunda iyileşir..

KAR YAĞACAK BİR GÜN YİNE..

"Kar yağacak bir gün yine..bembeyaz olacak unutulmuşluğun/unutulmuşluğum.."

-Edip Cansever

GEÇ KALAN HER ŞEY GİBİ..

"..İsimlerini bile unuttuğum insanlarla yan yana durduğum fotoğraflara, rakamları silinmeye yüz tutmuş numaraların yer aldığı telefon defterlerine, kitapların arasında unuttuğum küçük notların yazıldığı kağıtlara, ders hatırlatmalarını tuttuğum defterlerin arka sayfalarına yazdıklarıma, kitapların boşluklarına iliştirdiğim karalamalara bakıyorum. Zihnimin en arka kıvrımlarına hapsettiğim ve yıllar boyunca dönüp bir kez olsun yüzüne bakmadığım anlara, geç kalmış bir özür gibi, bir sadakat ilanı gibi yeni yerler açıyorum."

Tarık Tufan/ ve SEN KUŞ OLUR GİDERSİN

SEVGİLİ "SEN"..

Sevgili sen,

Biliyorum, hiç mutlu değilsin bu aralar. Yalnız değilsin; merak etme. Öyle değilmiş gibi görünse de, herkesin mutlu olduğu söylenemez. Gizlemekte daha başarılılar sadece. Pek çok kişi aynı hisleri paylaşıyor aslında seninle…

Biliyorum, pek iyi değilsin son zamanlarda. Saatlerce susmak istiyorsun mesela. Farkındayım… Kurduğun cümleler de giderek kısaldı. Bu yorgunluğunu, durgunluğunu, suskunluğunu sen de sevmiyorsun belli ki, kimse sevmiyor… Gülmek sana çok yakışıyordu. Yüksek sesle attığın kahkahaların, yerinde duramaz tavırlarınla hoştun sen. İçinden gelmiyor bu aralar; renklerin eksik, ışığın azalmış, bedenin şeffaf…

“İyi misin?” sorusuna da tahammülün yok şimdilerde. Her duyduğunda bu soruyu, “Kötüyüm desem ne yapabilecekler sanki” diye geçiriyorsun aklından. Haklısın da, bir şey yapmayacaklar. Yapamazlar… Susuyorsun onun yerine, senin adına sessizliğin cevap veriyor. Çünkü daha çabuk “iyi” olurmuşsun gibi geliyor “nasıl olduğunun” adını koymadıkça.

Sakince düşünelim istersen: Hiç geçmeyecek sandığın ilk an değil bu muhtemelen. Daha önce de benzer şekilde hissettiğin olmuştur. Hepsi bitti öyle değil mi? Her şey geçiyor çünkü. Kül rengi oluyor alev kırmızısı korlar zamanı gelince. Bir zamanlar ölürüm sandığın duygular, hatalar, utançlar başka başka hallere dönüşüyor. Şu an inanması zor olsa da senin için, bu da bitecek bir gün. Kötü bir rüya olduğunu farzet şimdilik. Bir sabah uyanacaksın ve hiç bir şey olmamış gibi devam edecek hayat…

Mutluluk bir armağan değil. Sakın unutma bunu. Dışarıda mutlu olduğunu düşündüğün insanların birçoğu çok şanslı olduklarından değil, “mutlu olmanın bir yolu”nu buldukları için neşeyi yakalamakta bu denli başarılılar. Herkesin farklı seçimleri olabilir bunun için. Gördüğün küçük çocuklara gülümsemeyi dene, yapmaktan zevk aldığın bir şeyler vardır mutlaka - elinden geldiğince zaman ayır onlara, sevdiğin şarkıları dinle, yanında rahat hissettiğin insanlarla vakit geçir, kitap oku, kahve iç, dışarı çık, olduğun şehirde deniz varsa denize bak - yoksa da gökyüzüne çevir başını… Bazen bir sokak hayvanı, küçük bir çiçek bile olabiliyor benim bahanem. Eminim ki zamanla sen de kendi yolunu bulacaksın. “Mutlu olmak” ağır bir sorumluluk. İlla “mutlu ol” demiyorum sana, “iyi ol” yeter - “iyi” olsak yeter aslında…

Sevgili sen… Hala sıkılmadıysan ve hala bunu okuyorsan çevredeki diğer pek çok kişi gibi benim de; seni sevdiğimi - önemsediğimi bilmeni isterim. Umudunu, inancını sakın kaybetme. Daha güzel günlerde, daha mutlu konularda görüşmek dileğimle…

Gülper Basmacı - ” Sevgili Sen ”

BEN ORADA KALDIM..

"Bütün derinlikler sığ
Sözcüklerin hepsi iğreti
Değişen bir şey yok hiç,
Ölüm hariç.
Aynı gökyüzü aynı keder..

Ben orda kaldım.”

Tags: Behçet Aysan

KİMİN HER ŞEYE GÜCÜ YETER?

“Kimin her şeye gücü yeter, bilir misiniz? Çocukların. Çocuk güvensizliği, korkuyu bilmez, kendi gücüne inanır ve tuttuğunu koparır. Ne var ki çocuk zamanla büyür. Sonunda şimdi bulunduğumuz noktaya varırız: Sevdiği tarafından kabul edilmek, sevilmek isteyen ama kendi olmaktan da vaz geçemeyen ve ne yapacağını şaşırmış yetişkinler olur çıkarız..” 

-Paulo Coelho

UNUTMA LOLA..

"Unutma Lola, hiçbir acı baki değildir. Üflersin geçer. Bazılarına biraz daha çok üflemen gerekir, hepsi bu..hepsi bu.."

Çiğdem Aygün

JAZZ MÜZİĞİ GİBİ..

"Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir Jazz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar..”

-Edip Cansever

ASMA KİLİT..

" Avuçlarında hissetmek varken birinin ellerini, sıkıca tutup sevmekten güvenmekten korkar olmuşuz.
Kapıları kapatmak yetmemiş,kepenkler indirmişiz.
Bir küçük asma kilitle, insanı insan şerrinden sakınmışız! “

Şebnem Ferah

YOKSA..

"..Yoksa yıllar geçtikçe güçleneceğine, zayıflıyor muydu insan? Olgunlaşacağına koflaşıyor, dayanıklılığını yitiriyor muydu? Öğreneceğine unutuyor, bildiklerinden şüpheye mi düşüyordu? Geride bıraktığı onca şeyden ve onca yıldan sonra böyle yaprak gibi titremek, kendini başa dönmüş gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürümüş, yürümüş ama hiçbir yere gidememişti. Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu."

Hande Altaylı

İSMİM "LEYLA" OLMASAYDI..

-"Belki ismim Leyla olmasaydı, kaderim değişecekti..geceden daha güzel anlamı olan onca isim varken, neden bana bu ismi verdiniz" diye sormuştu..
-"Yıldızlar sadece gecede var olurlar çünkü..sen yıldızları ve ışıklarını gösterebilecek tek şeysin..sen olmadan asla parlamayacaklar.." demişti o da..

Leyla Gibi..

"ELVEDA", DEDİ ÇİÇEĞİNE..

Elveda," dedi çiçeğine. Çiçekten bir karşılık gelmedi. "Elveda," dedi bir kez daha. Çiçek öksürdü, ama soğuk aldığından değildi öksürük.
"Saçmaladım," dedi sonunda küçük prense. "Bağışla beni, mutlu olmaya çalış…"
Küçük prens çiçeğinin ona sitem etmemesine şaşırmış, elinde cam fanusla kalakalmıştı. Bu sessiz tatlılığı anlayamıyordu.
"Tabii, seni çok seviyorum." diye konuştu çiçek. "Bunu şimdiye dek sana belirtmemiş olmam benim hatam. Aslında bu da önemli değil. Ama sen… Sen de benim kadar aptalca davrandın. Mutlu olmaya çalış… Faunusu da istemem.”
"Ama rüzgâr…"
"Soğuk algınlığım o kadar kötü değil. Gecenin serinliği iyi gelir bana. Çiçeğim ben."
"Ya hayvanlar?.."
"Kelebeklerle tanışmak istiyorsam, bir iki tırtıla katlanmayı öğrenmek zorundayım. Çok güzel olmalılar. Kelebekler de, yani tırtıllar da olmazsa kimle dostluk edeceğim ki?… Sen uzaklarda olacaksın… Büyük hayvanlara gelince… Onlardan korkmuyorum. Pençelerim var benim."
Bunları söyledikten sonra küçük prense dört tanecik dikenini gösterdi. Sonra da, “Haydi sallanma. Gitmeye karar vermiştin. Git!” dedi. “

Küçük Prens