Jean-Jacques Rousseau/İtiraflar
**
"Kıyamet borusu ne zaman çalarsa çalsın, ben, elimde bu kitapla, yüce yargıcın huzuruna çıkacak ve yüksek sesle şöyle diyeceğim: İtiraflar."Rousseau'nun ölümünden sonra yayınlanan otobiyografik olarak nitelendiribileceğimiz "İtiraflar"ın ilk cildindeyim. Tam anlamı ile bir *Parrhesia şöleni gibi geldi.Parrhesia kavramını ilk defa Euripides'in bir sözünde duymuştum. İngilizce’de (‘free speech’) ‘özgür konuşma’; Almanca (‘freimüthigkeit’) ve Fransızca’da (‘franc-parler’) ‘açık sözlülük’ olarak çevrilse de tam kapsamayan bu terim eski yunan ve roma metinlerinde de "konuşma özgürlüğü diye çevrilmiştir.Pan ve rhema’dan oluşan parrhesia’nın kelime karşılığı “her şeyi söylemek”tir. Ama egemen bir kişiye, bir zümreye ya da bir genel görüşe karşı doğru bildiğini, doğru olanı söylemek vardır bu söyleyişte. Yani risk ve cesareti içinde barındırır. Herkesin bildiği ve kimseyi rahatsız etmeyecek bir doğruyu söylemek parrhesia değildir.(Kaybetmeyi, başına gelecekleri göze alarak hakikati söyleyenlere de parrhesiastes denir.)Buna felsefe anlamında en iyi örnek Sokrates, trajedi karakterleri ise Antigone ve Cassandra'dır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.