Jonathan: Burayı nereden buldun?
Sara: Adı yüzünden: "Serendipity." En sevdiğim kelimelerden biri.
Jonathan: Öyle mi? Anlamı ne?
Sara: Şanslı tesadüf.Ama ben tesadüflere inanmam. Bence kader her şeyin arkasındaki güçtür.
Jonathan: Öyle mi düşünüyorsun? Her şey önceden planlanmış mı? Yani hiç seçim yapmıyor muyuz?
Sara: Kader bize işaretler yolluyor diyelim..karşılaşmamız kaderse karşılaşırız zaten..
**“Serendipity yabancı dillere çevrilmesi en zor 10 İngilizce sözcükten biri .. Kelimenin kökeni “The Three Princes of Serendip” isimli bir masaldan ve Sri Lanka'dan geliyor. Anlamı “aramadığınız veya beklenmedik şeyleri tesadüfen bulma yeteneği/şansı” biçiminde açıklanıyor. Bilge Karasu'nun "Ne kitapsız ne kedisiz" kitabında “Okur kitap arar ama kitabın da okuru bulduğunu ben çok gördüm" ve "serendip yağmurları" sözlerinde ve serendipity filminde karşıma çıkan büyülü sözcük
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.