Translate
26 Eylül 2016 Pazartesi
25 Eylül 2016 Pazar
"Asalet benim adımla başlar !” Napoleon Bonaparte
*"Napolyon Bonaparte, Paris'te asillerin de katıldığı bir toplantıdadır. İyi giyimli kadınlar ve erkekler, birbirlerini kıskanç ve kimi zaman da aşağılayıcı gözlerle süzmektedirler. Başlar omuz hizasının hep üzerinde karşısındakine adeta yüksek bir basamaktan bakarmışçasına ve kısık gözlerle bakmaktadır.Büyük bir masanın etrafında dizilmiş kadınlar ve erkekler kendilerini tanıtmaya başlamışlar. Her biri kendini uzun isimlerlerin ardından tanıtır. Asaletin simgesi olan soy ağacından asil isimle başlarla kendilerini tanıtmaya.“Kont Michel'in oğlu, baron William'ın kardeşi, düşes Catherine'nin kızı..” Sıra Napoleon'a geldiğinde, müthiş bir ifade kullanır :
“Ben Napoleon Bonaparte ve asalet benim adımla başlar !”
“Ben Napoleon Bonaparte ve asalet benim adımla başlar !”
**Sine Nobilitate”/ 1820'lerde İngiltere'de kullanılmaya başlandı. Söylenene göre o zamanlar Oxford ve Cambridge üniversitelerinde sıradan öğrencileri aristokrat öğrencilerden ayırabilmek için adlarının hemen yanına “sine nobilitate” (soylu olmayan) ya da kısaca s.nob diye not düşülürmüş.
“Ve herkes bilir ki, aldanmak, öldürür!”
Kral Herod, zindana attırdığı Vaftizci Yahya’yı getirmelerini emreder. Ve sorar:
““Firavun’la Musa’nın hikayesini bilirsin. Mesele şu; her şeye kadir olan Rabb, niçin İsrailoğullarını su üstünde yürütmedi de Kızıldeniz’i Musa'nın asasıyla ikiye yarıp, deniz yatağını kendilerine yol eyledi?”
Bu soru üzerine, Vaftizci Yahya cevap verir;
“Çünkü” dedi Yahya, “Su üstünden geçip Kızıldeniz’i geçseydi, o zaman Firavun ve ordusu peşlerinden gitmezdi.Halbuki Rabb onları cezalandırmak istiyordu. Deniz yarılıp da deniz yatağı yani toprak ortaya çıkınca Firavun ve ordusu “Biz toprağın üzerinde yürürüz” dediler.Aldandılar. Ve herkes bilir ki, aldanmak, öldürür!”
““Firavun’la Musa’nın hikayesini bilirsin. Mesele şu; her şeye kadir olan Rabb, niçin İsrailoğullarını su üstünde yürütmedi de Kızıldeniz’i Musa'nın asasıyla ikiye yarıp, deniz yatağını kendilerine yol eyledi?”
Bu soru üzerine, Vaftizci Yahya cevap verir;
“Çünkü” dedi Yahya, “Su üstünden geçip Kızıldeniz’i geçseydi, o zaman Firavun ve ordusu peşlerinden gitmezdi.Halbuki Rabb onları cezalandırmak istiyordu. Deniz yarılıp da deniz yatağı yani toprak ortaya çıkınca Firavun ve ordusu “Biz toprağın üzerinde yürürüz” dediler.Aldandılar. Ve herkes bilir ki, aldanmak, öldürür!”
23 Eylül 2016 Cuma
"Affettiğimi kim söyledi; kötülüğüne kötülükle karşılık vermediklerimi...?" Cevdet Karal
*"İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir."
Andrei Tarkovsky
Andrei Tarkovsky
"Sevmek, olağanüstü ya da kahramanca şeyler yapmak değil; sıradan şeyleri hassasiyetle yapmaktır." Farid Farjad
*"Allah seni bana vermekle bana vermediklerini telafi etmiştir.’’ demiş Ali Şeriati, eşi Puran Şeriati’ye..
-Neden ağlıyorsunuz? -Çünkü siz ağlamıyorsunuz. Juliette Binoche, Trois Couleurs: Bleu
*Kur+an- Kerim 2/74//Bakara: "Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı oldu. Çünkü taş vardır ki, içinden ırmaklar fışkırır. Taş vardır ki yarılır da içinden sular çıkar. Taş da vardır ki, Allah korkusuyla (yerinden kopup) düşer."
**Savcı : Peki bütün insanlık mı duyarsız hepsi mi masumlara zulmediyor?
Musa : Daha da beterini. İnsan olmanın bütün yükünü benim gibilerin omuzlarına yıkıp kaçıyorlar.
Yazgı'dan.
**Savcı : Peki bütün insanlık mı duyarsız hepsi mi masumlara zulmediyor?
Musa : Daha da beterini. İnsan olmanın bütün yükünü benim gibilerin omuzlarına yıkıp kaçıyorlar.
Yazgı'dan.
"Doğru bildiğin şeyleri yapman yüzünden kaybettiğin biri varsa, kaybedilmeyi haketmiştir." Tom Robbins
*“Taş kalpli diyorlar size: fakat kalbiniz sadedir. içtenliğinizdeki utangaçlığı seviyorum ben. .”
Böyle Buyurdu Zerdüşt - Friedrich Wilhelm Nietzsche
Böyle Buyurdu Zerdüşt - Friedrich Wilhelm Nietzsche
21 Eylül 2016 Çarşamba
“Gerçek anlamda altüst edilmiş dünyada doğru, bir yanlışlık anıdır.” Guy Debord – Gösteri Toplumu
Hayatının bütün izleri sanki ona sarılmış şöyle diyordu:
“Hayır, bizi bırakıp gitmeyeceksin, başka birisi olmayacaksın, nasılsan öyle kalacaksın: Kuşkularınla, kendinden sonsuz hoşnutsuzluğunla, sonuçsuz kalan kendini düzeltme deneyimlerinle, yaşadığın hayal kırıklıklarıyla ve sonsuz bir mutluluk beklentisiyle.”
Leo Tolstoy - ‘’ Anna Karenina’’
“Hayır, bizi bırakıp gitmeyeceksin, başka birisi olmayacaksın, nasılsan öyle kalacaksın: Kuşkularınla, kendinden sonsuz hoşnutsuzluğunla, sonuçsuz kalan kendini düzeltme deneyimlerinle, yaşadığın hayal kırıklıklarıyla ve sonsuz bir mutluluk beklentisiyle.”
Leo Tolstoy - ‘’ Anna Karenina’’
"Gerçekleştirmek istediğin bir hayalin düşüncesi hayatında ki tüm gerçeklerden daha önemli geliyorsa durma hemen gerçek kıl..ama değilse unut.." Dilek Surubu - Michael Ende
*Bastian mücevher'in arka yüzündeki yazıyı göstermişti aslana.
-“Bu ne anlama gelebilir ?” diye sordu.
-“Ne istiyorsan onu yap "demek.
-Canımın istedigi her şeyi yapabilecegim gibi mi?
Greograman'ın yüzü birdenbire ürkütücü derecede ciddi göründü,
-“Hayır !” dedi, "Bu, gerçek istegini yapmalısın demektir. Bundan daha zor hiçbir şey yoktur.Birinden ötekine geçe geçe sonuncuya dek dilekler yolunu yürüyerek ulaşabilirsin. Bütün yolların en tehlikelisidir"
“Neden ?” diye sordu Bastian. “Ben korkmam.”
“Bununla ilgisi yok,” diye kükredi aslan. “Bu yol son derece gerçekçi ve dikkatli olmayı gerektirir, çünkü başka hiçbir yolda kesin olarak yolunu şaşırmak bu kadar kolay degildir.”
-“Bu ne anlama gelebilir ?” diye sordu.
-“Ne istiyorsan onu yap "demek.
-Canımın istedigi her şeyi yapabilecegim gibi mi?
Greograman'ın yüzü birdenbire ürkütücü derecede ciddi göründü,
-“Hayır !” dedi, "Bu, gerçek istegini yapmalısın demektir. Bundan daha zor hiçbir şey yoktur.Birinden ötekine geçe geçe sonuncuya dek dilekler yolunu yürüyerek ulaşabilirsin. Bütün yolların en tehlikelisidir"
“Neden ?” diye sordu Bastian. “Ben korkmam.”
“Bununla ilgisi yok,” diye kükredi aslan. “Bu yol son derece gerçekçi ve dikkatli olmayı gerektirir, çünkü başka hiçbir yolda kesin olarak yolunu şaşırmak bu kadar kolay degildir.”
"Umudumu hiçbir zaman yitirmedim. Acılarıma ezdirmedim. Acı varsa onu duymak başka, acıya yenik düşmek başka. Acıya yenik değiliz. Ne ben ne de şiirim. " Gülten Akın
*"Dünyanın iki eli var sanki. Biriyle taşıdığı kolaylıklar, incelikler, güzellikler ötekiyle taşıdığı kabalık, kıyıcılık, yok edicilik, ölüm. Bu ikinci el o kadar güçle saldırır oldu ki, yorulduk..Elimizde düş gücümüzle, yeteneğimizle ürettiğimiz o yazılar, şiirler var. Kitaplar var. Yazdıklarımızda gerçek adına söylediklerimiz ne olursa olsun, bir kıyısında umudu saklı tutuyoruz. Metalik söylemler varsın kolaylıklarını sürdürsün. Ama bizler yazınla, şiirle, sanatın her türüyle umudu var kılalım. "
Gülten Akın
Gülten Akın
14 Eylül 2016 Çarşamba
+ O da insanlığı kurtarmak istiyor mu? - Evet. + Nereden biliyorsun? - Altını çizdiği cümlelerden… Ekmek ve Çiçek / Mohsen Makhmalbaf
+ Sevdiğin biri var mı?
- Evet.
+ Seni seviyor mu?
- Evet.
+ Nereden biliyorsun?
- Her seferinde kitaplarımı geri verirken içine çiçek koyuyor.
+ Hepsini okuyor mu?
- Elbette okuyor.
+ Sordun mu ona?
- Önemli yerlerin altını çizdiğini görebiliyorum.
+ O da insanlığı kurtarmak istiyor mu?
- Evet.
+ Nereden biliyorsun?
- Altını çizdiği cümlelerden…
- Evet.
+ Seni seviyor mu?
- Evet.
+ Nereden biliyorsun?
- Her seferinde kitaplarımı geri verirken içine çiçek koyuyor.
+ Hepsini okuyor mu?
- Elbette okuyor.
+ Sordun mu ona?
- Önemli yerlerin altını çizdiğini görebiliyorum.
+ O da insanlığı kurtarmak istiyor mu?
- Evet.
+ Nereden biliyorsun?
- Altını çizdiği cümlelerden…
"O'nun ruhunun, geldiği yere, Cennet'e geri döndüğünden eminim." Seneca
*BİR TABLO VE 3 İSİM: İLK İSİM::AGNOLO Dİ COSİMO tablonun ressamı. Ama nispeten siyahımsı teni dolayısıyla Bronzino olarak anılmaktaymış. (İtalyan maniyerist yani üslupçuluk tarzındaymış resimleri.) İKİNCİ İSİM:Tabloda yer alan sonenin sahibi;PETRARCA ise döneminin en büyük bilgini sayılan İtalyan hümanist ve şair.ÜÇÜNCÜ İSİM: LAURA, Petrarca'nın büyük aşkı ve bu sonelerin yazıldığı kişi.
**Yukarıda yer alan tablo görseli ile Seneca'nın dizelerini buluşturmamın nedeni ise Petrarca'nın Laura'nın son karşılaşmasını anlattığı mektubunda Seneca'nın Africalı Scipio için yazdığı bu dizelere atıfta bulunması. (Africalı Scipio'yu hiç duymamıştım açıkçası. Araştırınca Roma Cumhuriyeti'nde bir devlet adamı ve general olduğunu Africa'da sürekli savaşması nedeni ile bu lakabı kazandığını öğrendim çok ilginç bir yaşam hikayesi olduğunu da..sürekli Roma için savaşan general bir savaş sonrası senato'da suçlanınca çok çarpıcı bir savunma yapmış ve sonrasında küskünlükle 3 yıl inzivaya çekilmiş ve öldüğünde vasiyetinde olduğu üzere bu sitemini içeren bir mezar taşı dikilmiş.)
**Yukarıda yer alan tablo görseli ile Seneca'nın dizelerini buluşturmamın nedeni ise Petrarca'nın Laura'nın son karşılaşmasını anlattığı mektubunda Seneca'nın Africalı Scipio için yazdığı bu dizelere atıfta bulunması. (Africalı Scipio'yu hiç duymamıştım açıkçası. Araştırınca Roma Cumhuriyeti'nde bir devlet adamı ve general olduğunu Africa'da sürekli savaşması nedeni ile bu lakabı kazandığını öğrendim çok ilginç bir yaşam hikayesi olduğunu da..sürekli Roma için savaşan general bir savaş sonrası senato'da suçlanınca çok çarpıcı bir savunma yapmış ve sonrasında küskünlükle 3 yıl inzivaya çekilmiş ve öldüğünde vasiyetinde olduğu üzere bu sitemini içeren bir mezar taşı dikilmiş.)
Penrose Merdivenleri..
-Nasılsın?
+Penrose Merdivenleri'ndeyim*
-Neredesin demedim nasılsın diye sordum.Hem orası da neresi?
+ :)))
+Penrose Merdivenleri'ndeyim*
-Neredesin demedim nasılsın diye sordum.Hem orası da neresi?
+ :)))
Night of Seattle Filminden.
*“Penrose Merdivenleri” : “İmkansız Merdivenler” de denir onlara… Lionel Penrose’un tasarladığı bu merdivenler, ne kadar basamağı olursa olsun, yüksekliğin aynı kaldığı ve bu sayede, sarmal yapısına rağmen sonsuz bir döngüyle, yürüyüşün en başına ulaşmayı sağlayan merdivenlerdir… Basamaklara ne kadar basarsanız basın, yükselmek imkansızdır ve sonuna geldiğinizde, yine en başındasınızdır…
13 Eylül 2016 Salı
'bazı kuşların yuvaları kanatlarıdır...'' Farid Farjad
''İnsanın sığınabileceği tek yerin
kendisi olduğunu düşünüyorum bazen.
içimden tekrarlıyorum sonra:
'bazı kuşların yuvaları
kanatlarıdır...''
kendisi olduğunu düşünüyorum bazen.
içimden tekrarlıyorum sonra:
'bazı kuşların yuvaları
kanatlarıdır...''
"Uzakta o gökler, beni ürperten bu *Tartaros grisinden Ve ne kadar uzak o geçmiş günlere dönüşecek geceler Kendimden uzakta.." Dante Gabriel Rossetti
*Bu alıntı ressam ve şair Rosetti'nin "Proserpine" isimli tablosunun üst köşesinde ki soneden. Persepone, Yunan mitolojisinde, mevsimlerin değişimini açıklayan mitin başkahramanı ama ilginç olan ressamın yukarıda ki görselde yer alan model Jane Morris'e duyduğu aşk ile bu hikayenin ve resmin bütünleşmesi.. Tartarus ise yunan mitolojisi'nde, hem bir tanrı hem de yeraltı.
Chopin; Prelüd, Op. 28, No. 4..
*Prelüd, Op. 28, No. 4 Frédéric Chopin'in 24 prelüd'ünden biri. Chopin tüm konserlerini bizim cenaze marşı olarak bildiğimiz /Marche Funebre yani Op.35, No.2 piyano sonatının 3. bölümü ile bitirmesine karşılık kendi cenazesinde vasiyeti üzerine bu prelud ve Mozart'ın Requiem'i i birlikte çalınmış.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)